Felsefi Düşünce
Felsefi Düşünce nedir?
En genel anlamıyla, Felsefi Düşünce soru sormanın sonucu olan ve insanlara olan ilginin ve insan yaşamıyla ilgili sorunların gelişmesiyle başlayan düşünce türüdür.
Buna göre felsefe, zor ve çözümsüz yaşam sorunlarıyla yüzleşmekten korkmayan, bu sorunlarla baş edebilecek, düşünsel bir tutum sergileyecek bir yaklaşım olmalıdır. Felsefe, insan yaşamı anlamında varoluş, bilgi ve değerle ilgili sorulara cevap vermeyi, bu sorulardan kaynaklanan sorunları çözmeyi ve belli bir bilgi olması koşuluyla sıfırdan başlamamayı amaçlar. Sonuçta, hayatlarında önemli olan insanları değerlendirmek için, hayat ile bazı deneyimi olması gerekir. Yani, felsefe, diğer bilgi türleri tarafından sağlanan bilgileri kullanırken, insan yaşamının anlamı ile ilgili sorulara genel, bütünsel ve kapsamlı cevaplar vermeyi amaçlamaktadır.
Oysa felsefeyi felsefe yapan şey, insan yaşamının anlamı hakkındaki soruları yanıtlamaktan ziyade soru sormak, sorunları tanımaktır. Ne de olsa, bir insan için en önemli şey sadece felsefe okumak ve felsefeyi bilmek değil, felsefe yapmak, felsefi davranabilmektir. Öte yandan felsefe peşinde koşmak, felsefi hissetmeyi ve felsefi düşünmeyi gerektirir. Felsefe yapmak, varlığı ve bilgiyi bir bütün olarak görmek, insan hayatıyla ilgili olayları ve sorunları çok boyutlu görmek ve bunları her yönüyle anlamaya çalışmak demektir.
Felsefi düşünce, araştırmaya ve eleştirel tutuma dayalı bir düşüncedir. Yani felsefi düşünce, kendisine veri olarak aldığı her türlü malzemeyi zihnin eleştirel süzgecinden geçirir. Her şeyi olduğu gibi kabul eden, merak etmeyen ve kendisine sunulanlardan memnun olan bir insan için felsefe söz konusu olamaz. Felsefi düşünce, şeylerin neden böyle olduğunu merak eden, hayatı tüm boyutlarıyla görmeyi bilen ve yaşamın tüm boyutlarını dikkate alan açık ve sorgulayıcı bir zihnin ürünüdür.

Felsefi düşünce, düşünceye dayalı bir araştırmanın ve dönüşlü bir düşünce tarzının sonucu olan bir düşüncedir. Felsefede söz konusu düşünce, kendi kendine dönüşmüş ve kendisiyle ilişkili bir düşüncedir. Buna göre filozof, doğa, tarih, toplum ve çeşitli bilimlerin materyali hakkında doğrudan eleştirel bir bakış açısıyla düşünebilir. Tekrar söylüyorum, amaç burada bütün yönleriyle bir sorun yaklaşım için, sadece bir konuda başka bir bakış açısından bir sorun ile ilgili diğer disiplinler, türleri bilgi benzemez. Felsefi düşünme aynı zamanda analitik ve kurucu bir düşüncedir. Yani, analiz ve sentez gibi felsefi düşünme gibi işlevleri karmaşıktır. Analiz söz konusu olduğunda, filozofun kendisi, kendisine sunulan dünyayı kavramak ve anlamak için içinde yaşar ve algı fikrini analiz eden herhangi bir bilgi, deney ve sezginin bir parçası olduğunu açıklar. Fakat filozof bundan memnun değil, yani dünyayı parçalanmış bir durumda bırakmıyor; analize yönelen farklı bir düşünce tarzıyla, düşünceli, çözümlenmiş, aydınlanmış materyal yardımıyla dünyayı yeniden yapılandırır, bir araya getirir ve birliğe getirir. Sonuçta, felsefi düşünme evrenseldir, çünkü insan hayatına giren her şey felsefenin konusu olabilir. En basit algı unsurundan (dokunduğum tablonun sertliği gibi) en karmaşık düşünce sistemine (örneğin Einstein’ın genel görelilik kuramı) kadar her şey bir felsefe çalışmasının konusu olabilir. Öte yandan felsefede söz konusu olan insan hayatı, o ya da o kişinin değil, genel olarak insanın hayatıdır.
Yazımızın burada sonuna geldik diğer yazılırımız için netbilgiler anasayfasına gidebilir. Yada google üzerinden farklı kaynakları inceleyebilirsiniz.